About a girl

A.V.

“-Dağlar vadiler bulunmalı, güzel bir toprak, şarıl şarıl akan berrak dereler, iyi durumda araba yolları, demiryolu da uzak olmamalı, iklim güneşli, ama yeterince de serin olmalı ki yorgan çekilsin, yalnız çam değil, her türlü ağaç bulunmalı, Billy’nin atları ve davarı için otlaklar, kendisi avlanabilsin diye alageyikler ve tavşanlar bulunmalı, çok çok da sekoya olmalı, ve de… sis olmamalı…

Saxonne böyle tanımlıyordu aradıkları çiftliği.

Mark Hall içten kahkahayı bastı.

-Ve de bütün ağaçlarda tüneyen bülbüller olmalı! diye haykırdı. Her gonca mutlaka açmalı, hiçbir çiçek solmamalı, arılar iğnesiz olmamalı, her sabah çiy olmalı, arada sırada gökten kudret helvası yağmalı, gençlik çeşmeleri gürül gürül akmalı ve de madenleri altına çeviren taş ocakları bulunmalı… Tamam oldu, tam istediğiniz gibi bir yer biliyorum. Göstereyim size.

Eyalet yollarını gösteren haritalara daldı. Düş kırıklığına uğradı besbelli. Kocaman bir atlas çıkardı, ama dünyanın hiçbir ülkesinde aradığını bulamadı.

-Zararı yok, dedi. Siz bu akşam gelin, çiftliğin yerini göstereyim size.

Akşam olunca Saxxone’u verandaya çıkardı, teleskoptan dolunayı seyrettirdi.

-İşte orada, yukarda, vadilerden birisinde bulursunuz çiftliğinizi, diye takıldı.

İçeri girince, Bayan Hall merakla baktı onlara. Hall gülerek:

-Aydaki bir vadiyi gösterdim kendisine, dedi; orada çiftlik kurup yerleşmeyi düşünüyor da.

Saxonne:

-Biz yola çıkarken, ne denli uzağa gitmek gerekirse gideceğiz diye aklımıza koyduk. Eğer aya bile uzanmak gerekiyorsa, aya gitmenin çaresini de buluruz elbet.”

Jack London-Ay Vadisi

Peki ya biz?
Biz de ay vadimizi bulur muyuz acaba?
Oraya ulaşacak gücü bulur muyuz?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.